İZMİR – Ankara’nın yaklaşık 200 kilometre doğusunda bulunan Boğazkale ilçesi yakınlarındaki Hitit İmparatorluğu’nun başşehri Hattuşa’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müsaadesiyle yapılan arkeolojik hafriyatlar devam ediyor. İstanbul’daki Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Andreas Schachner başkanlığında hafriyatlarda, yeni bir işaretle karşılaşıldı.
TÜNELDE KÖK BOYA İLE BOYANMIŞ YENİ İŞARETLER FARK EDİLDİ
Haziran ayından beri süren hafriyatlarda Yerkapı’nın üzerindeki yapay doruğun üzerinden geçen kent surunda 4 sfenksle süslenmiş bir yaya kapısı bulundu. Bulunan bu kapının altından geçen ve potern ismi verilen yeraltı tünelindeki duvarlarda ise kırmızımsı kahverengi kök boyayla boyanmış işaretler fark edildi. Hafriyat takımı üyesi ve Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi Doç. Bülent Genç tarafınca fark edilen ve Anadolu hiyeroglifi ile yazılmış en az 249 farklı blok üstündeki işaret izlerinin birçoklarının açıkça okunabilir durumda olduğu açıklandı.
Kazı takımı tarafınca yapılan açıklamada, Hitit İmparatorluğu devrinde Anadolu hiyerogliflerinin sistemli olarak kaya anıtlarında, mühürlerde kazınmış yahut kabartma olarak bulunduğu açıklandı. Yerkapı’da keşfedilen işaretlerin ise taş blokların üzerine boya ile yazıldığını vurgulayan hafriyat takımı, şimdiye kadar boyalı yazıtların yalnızca Kayalıpınar (Sivas) ve Suratkaya’da (Muğla) bilindiğini, oralarda bulunan işaretlerin sayısının da son derece az olduğunu tabir etti.
‘ANADOLU HİYEROGLİF YAZISININ ÇOK DAHA YAYGIN OLDUĞU AÇIK HALE GELDİ’
Yerkapı’daki buluntular yardımıyla, Anadolu hiyeroglif yazısının milattan evvel iki bin yıl toplumunda daha evvel var iseyılandan fazlaca daha yaygın olduğunun giderek daha açık hale geldiğini de belirten hafriyat grubu, şu tabirleri kullandı:
“Yukarıda bahsedilen Yerkapı buluntuları, Geç Tunç Çağı’nı hayli daha uygun anlamamızı sağlayan büsbütün farklı ve beklenmedik bulgular içermektedir. Bu eşsiz keşfi belgelemek hedefiyle, hiyeroglifler tüm yapıyla birlikte dijital olarak kaydediliyor ve Federico II Üniversitesi’nden- DiSTAR (Napoli, L. Repola ve ekibi) meslektaşlarla iş birliği ortasında 3d olarak modelleniyor. Takımımızın filologları Metin Alparslan ve Massimiliano Marazzi’nin yaptığı birinci değerlendirmelere göre, Yerkapı’daki poternde tekraren yinelanan en az sekiz farklı işaret kümesi vardır; mesela işaret kümelerinden biri şu ana kadar 38 kere tespit edilebilmiştir. bu biçimdece muhakkak ki uzun anlatımlı bir yazıt değil, daha fazla grafiti manasında kısa notlardır. Kesin bir kıymetlendirme yapmak için çabucak hemen erken olsa da kişi ya da ilah isimlerinin yanı sıra tahminen de Hitit devrindeki yeraltı geçidinin isminin geçtiğini var iseyıyoruz.” (HABER MERKEZİ)
TÜNELDE KÖK BOYA İLE BOYANMIŞ YENİ İŞARETLER FARK EDİLDİ
Haziran ayından beri süren hafriyatlarda Yerkapı’nın üzerindeki yapay doruğun üzerinden geçen kent surunda 4 sfenksle süslenmiş bir yaya kapısı bulundu. Bulunan bu kapının altından geçen ve potern ismi verilen yeraltı tünelindeki duvarlarda ise kırmızımsı kahverengi kök boyayla boyanmış işaretler fark edildi. Hafriyat takımı üyesi ve Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi Doç. Bülent Genç tarafınca fark edilen ve Anadolu hiyeroglifi ile yazılmış en az 249 farklı blok üstündeki işaret izlerinin birçoklarının açıkça okunabilir durumda olduğu açıklandı.
Kazı takımı tarafınca yapılan açıklamada, Hitit İmparatorluğu devrinde Anadolu hiyerogliflerinin sistemli olarak kaya anıtlarında, mühürlerde kazınmış yahut kabartma olarak bulunduğu açıklandı. Yerkapı’da keşfedilen işaretlerin ise taş blokların üzerine boya ile yazıldığını vurgulayan hafriyat takımı, şimdiye kadar boyalı yazıtların yalnızca Kayalıpınar (Sivas) ve Suratkaya’da (Muğla) bilindiğini, oralarda bulunan işaretlerin sayısının da son derece az olduğunu tabir etti.
‘ANADOLU HİYEROGLİF YAZISININ ÇOK DAHA YAYGIN OLDUĞU AÇIK HALE GELDİ’
Yerkapı’daki buluntular yardımıyla, Anadolu hiyeroglif yazısının milattan evvel iki bin yıl toplumunda daha evvel var iseyılandan fazlaca daha yaygın olduğunun giderek daha açık hale geldiğini de belirten hafriyat grubu, şu tabirleri kullandı:
“Yukarıda bahsedilen Yerkapı buluntuları, Geç Tunç Çağı’nı hayli daha uygun anlamamızı sağlayan büsbütün farklı ve beklenmedik bulgular içermektedir. Bu eşsiz keşfi belgelemek hedefiyle, hiyeroglifler tüm yapıyla birlikte dijital olarak kaydediliyor ve Federico II Üniversitesi’nden- DiSTAR (Napoli, L. Repola ve ekibi) meslektaşlarla iş birliği ortasında 3d olarak modelleniyor. Takımımızın filologları Metin Alparslan ve Massimiliano Marazzi’nin yaptığı birinci değerlendirmelere göre, Yerkapı’daki poternde tekraren yinelanan en az sekiz farklı işaret kümesi vardır; mesela işaret kümelerinden biri şu ana kadar 38 kere tespit edilebilmiştir. bu biçimdece muhakkak ki uzun anlatımlı bir yazıt değil, daha fazla grafiti manasında kısa notlardır. Kesin bir kıymetlendirme yapmak için çabucak hemen erken olsa da kişi ya da ilah isimlerinin yanı sıra tahminen de Hitit devrindeki yeraltı geçidinin isminin geçtiğini var iseyıyoruz.” (HABER MERKEZİ)