Türk ve İngiliz üniversitelerinden tıp alanında ortak proje Yapay zeka teknolojilerinin tıp alanına entegre edilmesi ve bu araçların hekimler için tehdit olmaktan çıkarılmasını hedefleyen araştırma projesi, Türk ve İngiliz üniversitesinin ortak çalışmasıyla başlıyor. Şubat 2022’de ikinci ayağı başlayacak olan projenin sonuçları ise tıp’ın geleceği açısından kıymetli bir çalışma olarak görülmekte.
Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ve İngiltere’deki Bournemouth Üniversitesi ile 3 yıl sürecek olan “Doktorların Yapay Zekaya Yönelik Tavır ve Algılarının İncelenmesi” projesi, yapay zeka ile tıp içindeki alakayı sağlamlaştırmaya hazırlanıyor. İngiltere’deki Türk tabipler ile Türkiye’de bakılırsav yapan hekimlerin iştirakiyle gerçekleşecek olan projenin çalışma kümesini; tıp bilişimi, insan-bilgisayar etkileşimi ve psikoloji kısımlarından uzmanlar bulunmakta. Pilot çalışmaları Türkiye’de yapılan projenin ikinci ayağı ise Şubat 2021 tarihinde İngiltere’deki Bournemouth Üniversitesi’nde bulunan Türk tabipler ile yürütülecek.
“Yapay zekanın etik tarafı tartışmalı”
Projede nazaranv alan BAU Çocuk ve Gençlik Hizmetleri Kısım Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Seda Gökçe Turan, çalışmanın asıl gayesinin tabiplerin yapay zeka teknolojilerini kendilerine rakip olarak değil bilgi kaynağı olarak görmelerini sağlamak olduğunu belirtti. Günümüzde yapay zekanın kullanım alanının fazlaca fazla tartışıldığını da tabir eden Turan, “’Permissionless Innovation’ denilen müsaadesiz yenilikler araştırmacılardan çok teknolojiyi etkin olan kullanan, alanda çalışan şahıslar tarafınca eleştirilmektedir. Her ne kadar yeni teknolojilerin inovasyonunda saha araştırmaları yapılsa da bilhassa tıpta yapay zekâ kullanmasında hekimlerin çalışma ortamları, fikirleri ve en kıymetlisi mesleklerine yönelik dertleri göz önünde bulundurulmalıdır. Öte yandan, yaygın olarak kullanılan ve ileriki senelerda da fazlaca daha yaygın hale geleceği öngörülen yapay zeka uygulamaları ve tahminen de robotların doktorlar açısından nasıl değerlendirildiği fazlaca değerlidir. Bilhassa teşhis koyma ve malpraktis hadiseleri, robotların hisleri, etik ve ahlaki pahaları de bu husustaki öbür kıymetli tartışma alanlarındandır. Türkiye’deki tabipler ile yurtharicinde çalışan Türk kökenli tabiplerin yapay zekaya yönelik tavır ve algılarının kıymetlendirilmesi ise Türkiye’deki siyaset düzenleyiciler ve tabipler için faydalı olacaktır” biçiminde konuştu.
“Tıp da hedef ‘işi kolaylaştırmak’”
Çalışmanın Mart ayında başladığını söyleyen Dr. Turan projenin bilgilerina ait şunları söylemiş oldu; “İlk veriler, Türk Tabiplerden Temmuz-Kasım ayları içinde yaklaşık 50-60 dk süren derinlemesine görüşmeler yoluyla toplandı. Genel olarak doktorların tıpta yapay zeka kullanmasına yönelik algıları, tavırları ve muhtemel riskler ile ilgili değerlendirmeleri soruldu. Tabi ki en genel çerçevede de günümüzün tanınan tartışma konusu yapay zeka ve teşhis koyma sıkıntısı ele alındı. Çalışmanın temel hedefi olan soruda ise bir daha doktorlar sıklıkla tıpkı fikirde: Biz nasıl biz yapay zeka tasarlayalım ki tabiplerimiz bu yapay zekayı işlerini elinden alacak ya da otoritelerini, saygınlıklarını zedeleyecek bir araç olarak değil bilakis onlara yardımcı olacak bir “iş arkadaşı” olarak görsünler? Tabiplerin bu soruda en epeyce vurguladıkları başlık en son karar vericinin tabip olması ve bu araçların “zorla” değil doktor inisiyatifinde kullanılması. Tıpta yapay zekanın kullanmasında en çok vurguladıkları mevzu “işi kolaylaştırmak”. Bilhassa medyada daima olarak “yapay zeka hekimi yendi” şekli telaffuzların doktorlarda istemsiz olarak önyargıya yol açabileceğini düşünüyorlar. Her tabibin çalışma usulüne göre şahsi asistan olarak tasarlanan yapay zekalar, doktor için yeni çalışmaları daima araştıran ve okuyan yapay zekalar, tasarlanma sürecinde her adımda tabibinin görüşünün alındığı yapay zekalar ise tabiplerin öteki tekliflerinden.
Şubat ayında çalışmanın ikinci kısmı İngiltere’de çalışan Türk Tabipler ile yapılacak. Bilhassa kültürel olarak nasıl farklılıkların olacağı, İngiltere’de sıhhat sisteminde yapay zekanın nasıl entegre edildiği araştırılacak.
Hibya Haber Ajansı
Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ve İngiltere’deki Bournemouth Üniversitesi ile 3 yıl sürecek olan “Doktorların Yapay Zekaya Yönelik Tavır ve Algılarının İncelenmesi” projesi, yapay zeka ile tıp içindeki alakayı sağlamlaştırmaya hazırlanıyor. İngiltere’deki Türk tabipler ile Türkiye’de bakılırsav yapan hekimlerin iştirakiyle gerçekleşecek olan projenin çalışma kümesini; tıp bilişimi, insan-bilgisayar etkileşimi ve psikoloji kısımlarından uzmanlar bulunmakta. Pilot çalışmaları Türkiye’de yapılan projenin ikinci ayağı ise Şubat 2021 tarihinde İngiltere’deki Bournemouth Üniversitesi’nde bulunan Türk tabipler ile yürütülecek.
“Yapay zekanın etik tarafı tartışmalı”
Projede nazaranv alan BAU Çocuk ve Gençlik Hizmetleri Kısım Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Seda Gökçe Turan, çalışmanın asıl gayesinin tabiplerin yapay zeka teknolojilerini kendilerine rakip olarak değil bilgi kaynağı olarak görmelerini sağlamak olduğunu belirtti. Günümüzde yapay zekanın kullanım alanının fazlaca fazla tartışıldığını da tabir eden Turan, “’Permissionless Innovation’ denilen müsaadesiz yenilikler araştırmacılardan çok teknolojiyi etkin olan kullanan, alanda çalışan şahıslar tarafınca eleştirilmektedir. Her ne kadar yeni teknolojilerin inovasyonunda saha araştırmaları yapılsa da bilhassa tıpta yapay zekâ kullanmasında hekimlerin çalışma ortamları, fikirleri ve en kıymetlisi mesleklerine yönelik dertleri göz önünde bulundurulmalıdır. Öte yandan, yaygın olarak kullanılan ve ileriki senelerda da fazlaca daha yaygın hale geleceği öngörülen yapay zeka uygulamaları ve tahminen de robotların doktorlar açısından nasıl değerlendirildiği fazlaca değerlidir. Bilhassa teşhis koyma ve malpraktis hadiseleri, robotların hisleri, etik ve ahlaki pahaları de bu husustaki öbür kıymetli tartışma alanlarındandır. Türkiye’deki tabipler ile yurtharicinde çalışan Türk kökenli tabiplerin yapay zekaya yönelik tavır ve algılarının kıymetlendirilmesi ise Türkiye’deki siyaset düzenleyiciler ve tabipler için faydalı olacaktır” biçiminde konuştu.
“Tıp da hedef ‘işi kolaylaştırmak’”
Çalışmanın Mart ayında başladığını söyleyen Dr. Turan projenin bilgilerina ait şunları söylemiş oldu; “İlk veriler, Türk Tabiplerden Temmuz-Kasım ayları içinde yaklaşık 50-60 dk süren derinlemesine görüşmeler yoluyla toplandı. Genel olarak doktorların tıpta yapay zeka kullanmasına yönelik algıları, tavırları ve muhtemel riskler ile ilgili değerlendirmeleri soruldu. Tabi ki en genel çerçevede de günümüzün tanınan tartışma konusu yapay zeka ve teşhis koyma sıkıntısı ele alındı. Çalışmanın temel hedefi olan soruda ise bir daha doktorlar sıklıkla tıpkı fikirde: Biz nasıl biz yapay zeka tasarlayalım ki tabiplerimiz bu yapay zekayı işlerini elinden alacak ya da otoritelerini, saygınlıklarını zedeleyecek bir araç olarak değil bilakis onlara yardımcı olacak bir “iş arkadaşı” olarak görsünler? Tabiplerin bu soruda en epeyce vurguladıkları başlık en son karar vericinin tabip olması ve bu araçların “zorla” değil doktor inisiyatifinde kullanılması. Tıpta yapay zekanın kullanmasında en çok vurguladıkları mevzu “işi kolaylaştırmak”. Bilhassa medyada daima olarak “yapay zeka hekimi yendi” şekli telaffuzların doktorlarda istemsiz olarak önyargıya yol açabileceğini düşünüyorlar. Her tabibin çalışma usulüne göre şahsi asistan olarak tasarlanan yapay zekalar, doktor için yeni çalışmaları daima araştıran ve okuyan yapay zekalar, tasarlanma sürecinde her adımda tabibinin görüşünün alındığı yapay zekalar ise tabiplerin öteki tekliflerinden.
Şubat ayında çalışmanın ikinci kısmı İngiltere’de çalışan Türk Tabipler ile yapılacak. Bilhassa kültürel olarak nasıl farklılıkların olacağı, İngiltere’de sıhhat sisteminde yapay zekanın nasıl entegre edildiği araştırılacak.
Hibya Haber Ajansı