Mersin’in Mezitli ilçesindeki Soli Pompeipolis Antik Kenti’nde başlatılan hafriyatlar, Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Kısmı Lideri Prof. Dr. Remzi Yağcı başkanlığındaki grup tarafınca yürütülüyor. Mersin Üniversitesinin (MEÜ) de dayanak verdiği hafriyatta takımlar, Helenistik Devir’in ünlü gök bilimcisi ve şairi Aratos’un anıt mezarının “dromos” olarak isimlendirilen geçidine ulaştı.
ANIT MEZARA AİT DATALAR DİJİTAL ORTAMA AKTARILACAK
Takımlar, izleri milattan daha sonra 2. ve 3. yüzyıla uzanan sütunlu caddenin yakınındaki alanda olduğu bedellendirilen Aratos’un anıt mezarında, lazer tarama teknolojisi “lidar” ve fizikî objeler ile etraf hakkında fotoğraflarla bilgiler veren “fotogrametri” biçimleriyle tarama yaptı. Tarama kararı tespit edilen Helenistik Devir’in ünlü gök bilimcisi ve şairi Aratos’un anıt mezarına ait bilgiler, 3 boyutlu teknolojiyle kayıt altına alınarak dijital ortama aktarılacak.
Remzi Yağcı, bölgedeki teknolojik çalışmaların MEÜ Harita Mühendisliği kısmı tarafınca yapılacağını söylemiş oldu. Çalışma hakkında bilgi veren Yağcı, “Buranın dijital olarak belgelenmesi, onarımın temelini oluşturacak. Bu, onarım ve etraf düzenlemesinin yapılması, buranın ziyarete açılması ve bilimsel çalışmalar için fazlaca önemli” sözlerini kullandı.
.
HAFRİYATLARDA ‘DROMOS’A ULAŞILDI
Çalışmalarda, mezar odasına girişi sağlayan dar ve uzun geçit manasına gelen “dromos”a ulaşıldığını bildiren Yağcı, “Anıt mezarın bulunduğu bölge, Soli Pompeipolis Antik Kenti’nin nekropol alanı olduğunu gösteriyor. Buranın bir mezar anıtı olduğunu gösteren, dar ve uzun geçit olan ‘dromos’ ortaya çıkarıldı. Dromosu kazdıktan daha sonra yapının tarihlenmesiyle ilgili kesin bilgiler elde etmeyi umuyoruz. Geçen yıldan bu yana en az 2 metre aşağıya inilerek son etaba gelindi ve tabana yaklaşıldı. Buranın mimari mezar anıtı olarak farklı bir yapısı var. Mezar, eşsiz bir yuvarlak halinde. Bu yapı hem anıt mezar olarak kıymet taşıyor birebir vakitte mimari olarak farklılık gösteriyor. Bu istikametten kıymetlendirecek olursak Aratos ile özdeştirilen bu yapıya ‘benzersiz’ diyebiliriz” dedi.
Yağcı, anıt mezarın, 19. yüzyılın gezginlerince fark edildikten daha sonra uzun yıllar toprak altında kaldığını tabir ederek “Yapı, ağır bir tahribat geçirmiş. Bir defineci mantığıyla kazılmış ve bunun kararında da yapının taşları ortadaki iç yere dökülmüş. Çöplük olarak kullanılmış. Bu kademeleri da tespit ettik. Tabana indiğimizde mezarın sahiden soyulup soyulmadığını anlayacağız” halinde konuştu. (AA)
ANIT MEZARA AİT DATALAR DİJİTAL ORTAMA AKTARILACAK
Takımlar, izleri milattan daha sonra 2. ve 3. yüzyıla uzanan sütunlu caddenin yakınındaki alanda olduğu bedellendirilen Aratos’un anıt mezarında, lazer tarama teknolojisi “lidar” ve fizikî objeler ile etraf hakkında fotoğraflarla bilgiler veren “fotogrametri” biçimleriyle tarama yaptı. Tarama kararı tespit edilen Helenistik Devir’in ünlü gök bilimcisi ve şairi Aratos’un anıt mezarına ait bilgiler, 3 boyutlu teknolojiyle kayıt altına alınarak dijital ortama aktarılacak.
Remzi Yağcı, bölgedeki teknolojik çalışmaların MEÜ Harita Mühendisliği kısmı tarafınca yapılacağını söylemiş oldu. Çalışma hakkında bilgi veren Yağcı, “Buranın dijital olarak belgelenmesi, onarımın temelini oluşturacak. Bu, onarım ve etraf düzenlemesinin yapılması, buranın ziyarete açılması ve bilimsel çalışmalar için fazlaca önemli” sözlerini kullandı.
.
HAFRİYATLARDA ‘DROMOS’A ULAŞILDI
Çalışmalarda, mezar odasına girişi sağlayan dar ve uzun geçit manasına gelen “dromos”a ulaşıldığını bildiren Yağcı, “Anıt mezarın bulunduğu bölge, Soli Pompeipolis Antik Kenti’nin nekropol alanı olduğunu gösteriyor. Buranın bir mezar anıtı olduğunu gösteren, dar ve uzun geçit olan ‘dromos’ ortaya çıkarıldı. Dromosu kazdıktan daha sonra yapının tarihlenmesiyle ilgili kesin bilgiler elde etmeyi umuyoruz. Geçen yıldan bu yana en az 2 metre aşağıya inilerek son etaba gelindi ve tabana yaklaşıldı. Buranın mimari mezar anıtı olarak farklı bir yapısı var. Mezar, eşsiz bir yuvarlak halinde. Bu yapı hem anıt mezar olarak kıymet taşıyor birebir vakitte mimari olarak farklılık gösteriyor. Bu istikametten kıymetlendirecek olursak Aratos ile özdeştirilen bu yapıya ‘benzersiz’ diyebiliriz” dedi.
Yağcı, anıt mezarın, 19. yüzyılın gezginlerince fark edildikten daha sonra uzun yıllar toprak altında kaldığını tabir ederek “Yapı, ağır bir tahribat geçirmiş. Bir defineci mantığıyla kazılmış ve bunun kararında da yapının taşları ortadaki iç yere dökülmüş. Çöplük olarak kullanılmış. Bu kademeleri da tespit ettik. Tabana indiğimizde mezarın sahiden soyulup soyulmadığını anlayacağız” halinde konuştu. (AA)