Aksaray’da orman mühendisi arkadaşının tavsiyesi üzerine Hasandağı eteklerine 7 yıl evvel diktiği halk içinde ‘kurt üzümü’ olarak bilinen ‘gojy berry’ fidanlarını diken Mehmet Çelik, şu an yıllık ürettiği 25 ton meyvenin büyük bir kısmını Avrupa’ya ihraç ediyor. birinci vakit içinderda 18 dekarlık alanda başladığını belirten Çelik, “Şu an 57 dekarlık yerde yaklaşık 25 ton gojy berry meyvesi üretiyorum. Pandemiyle bir arada talep arttı. Toptancılar aracılığıyla eserin büyük bir kısmını Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz.” dedi.
Mehmet Çekil, 7 yıl evvel Hasandağı eteklerinde bin 300 rakımlı Kargın köyüne, anavatanı Tibet olan ‘goji berry’ fidanlarını dikti. Üretimin istenilen düzeyde olması ve taleplerin artmasıyla tarlasını 57 dekarlık alana çıkaran Çekil, yıllık ortalama yaş ve kuru 25 ton gojy berry meyvesi üretiyor.
DEKARDAN 25 BİN TL GETİRİSİ VAR
Sdn 2 yıldır ağır talep olduğunu belirten Mehmet Çekil, ‘Son 2 yıldır iç piyasadan goji berry’e ağır bir talep var. Bağışıklık sistemini güçlendirip beden savunmasını arttırıyor. Çinlilerin bunu COVID-19 ile çabada kullandıklarını biliniliyor. Yurt haricinden önemli talepler alıyoruz. Bilhassa Anadolu’da genel olarak doğal yetiştirilen goji berryler için Avrupa Birliği 2015 yılında Çin’den ithalatı durdurdu. Türkiye, İtalya, İspanya ile Bulgaristan’dan eser talep ediyorlar ve tercihlerini en hayli Türkiye’den yana kullanıyorlar. Bizim verdiğimiz toptancılar eserin yüzde 80’i ile 90’ını yurt dışına gönderiyorlar. Geçen dönem bütün masrafları çıkınca dekar başına 25 bin TL kar elde ettim. Geçen dönem kilosunu 80 TL’den bu dönem ise 100 TL’den veriyoruz. Daha hasat yapmadan ön mukaveleyle satış yaparak elimizdeki eserleri bitirdik.’ diye konuştu.
Eserden, turşu ve reçel de yapıldığını söz eden Çelik, şunları söylemiş oldu:
” Biz turşu, reçel, marmelat, çay ve balını yapıyoruz. Birfazlaca besin bölümünde de kullanılıyor. Zahmeti az olan bir bitki ve su isteği az. Rastgele bir hastalığı yok. Eserin tek zararlısı kuşlar. Kuşlar ortasında fileyle tedbir alıyoruz. Sıkıntı olan kısmı ise toplanmasıdır. Meyveleri tek tek topluyoruz. Birden çok emekçiyle yapılması gereken bir iş olduğu için köydeki bayanlara da çalışma imkanı sağlamış oluyoruz. Köyde goji berry üzerine bir de bayan kooperatifi kurduk. 35 dekar alana Tarım Vilayet Müdürlüğü tarafınca bir bahçe kuruluyor. Mayıs ayında çiçek açmaya başlıyor ve kasım ayına kadar dönemde 7 – 8 kere eser alıyoruz. Tahlillerde eserin selenyum açısından epeyce güçlü olduğunu fark ettik. Başka kentlerde yetişen goji berry ile içinde önemli bir selenyum farkı var. Selenyum insan bedenine fazlaca faydalı. Her meyvede bulunmuyor ve bulunan meyvede ise fazlaca az ölçüde bulunuyor. Bunun niçini ise Hasandağı eteklerinde bulunmamızdır. Anadolu’nun atıl vaziyette olan ve kurak topraklarında rahatlıkla yetişen bir bitki. Kurak ve atıl vaziyette olan topraklarımız goji berry ile kıymetlendirilebilir?
KAYNAK: DHA
Mehmet Çekil, 7 yıl evvel Hasandağı eteklerinde bin 300 rakımlı Kargın köyüne, anavatanı Tibet olan ‘goji berry’ fidanlarını dikti. Üretimin istenilen düzeyde olması ve taleplerin artmasıyla tarlasını 57 dekarlık alana çıkaran Çekil, yıllık ortalama yaş ve kuru 25 ton gojy berry meyvesi üretiyor.
DEKARDAN 25 BİN TL GETİRİSİ VAR
Sdn 2 yıldır ağır talep olduğunu belirten Mehmet Çekil, ‘Son 2 yıldır iç piyasadan goji berry’e ağır bir talep var. Bağışıklık sistemini güçlendirip beden savunmasını arttırıyor. Çinlilerin bunu COVID-19 ile çabada kullandıklarını biliniliyor. Yurt haricinden önemli talepler alıyoruz. Bilhassa Anadolu’da genel olarak doğal yetiştirilen goji berryler için Avrupa Birliği 2015 yılında Çin’den ithalatı durdurdu. Türkiye, İtalya, İspanya ile Bulgaristan’dan eser talep ediyorlar ve tercihlerini en hayli Türkiye’den yana kullanıyorlar. Bizim verdiğimiz toptancılar eserin yüzde 80’i ile 90’ını yurt dışına gönderiyorlar. Geçen dönem bütün masrafları çıkınca dekar başına 25 bin TL kar elde ettim. Geçen dönem kilosunu 80 TL’den bu dönem ise 100 TL’den veriyoruz. Daha hasat yapmadan ön mukaveleyle satış yaparak elimizdeki eserleri bitirdik.’ diye konuştu.
Eserden, turşu ve reçel de yapıldığını söz eden Çelik, şunları söylemiş oldu:
” Biz turşu, reçel, marmelat, çay ve balını yapıyoruz. Birfazlaca besin bölümünde de kullanılıyor. Zahmeti az olan bir bitki ve su isteği az. Rastgele bir hastalığı yok. Eserin tek zararlısı kuşlar. Kuşlar ortasında fileyle tedbir alıyoruz. Sıkıntı olan kısmı ise toplanmasıdır. Meyveleri tek tek topluyoruz. Birden çok emekçiyle yapılması gereken bir iş olduğu için köydeki bayanlara da çalışma imkanı sağlamış oluyoruz. Köyde goji berry üzerine bir de bayan kooperatifi kurduk. 35 dekar alana Tarım Vilayet Müdürlüğü tarafınca bir bahçe kuruluyor. Mayıs ayında çiçek açmaya başlıyor ve kasım ayına kadar dönemde 7 – 8 kere eser alıyoruz. Tahlillerde eserin selenyum açısından epeyce güçlü olduğunu fark ettik. Başka kentlerde yetişen goji berry ile içinde önemli bir selenyum farkı var. Selenyum insan bedenine fazlaca faydalı. Her meyvede bulunmuyor ve bulunan meyvede ise fazlaca az ölçüde bulunuyor. Bunun niçini ise Hasandağı eteklerinde bulunmamızdır. Anadolu’nun atıl vaziyette olan ve kurak topraklarında rahatlıkla yetişen bir bitki. Kurak ve atıl vaziyette olan topraklarımız goji berry ile kıymetlendirilebilir?
KAYNAK: DHA